17 Temmuz 2011 Pazar

keşke kemirgeni ve vesvese serçesi..


Keşke kemirgeniniz, vesvese serçeniz kalp kapağınızda mukimdir
Kalbin kara noktaları açıldığında yemlikleri görünür
ve onlar
en kıymetli şeylerinizi küçüklü büyüklü ısırıklarla
karadeliklerine atar.

İğne iplik girişirsiniz ki kapansın delikler
lakin
söylesene, kim sevgiliye yamalı bir kalp 
sunmak ister?
... 

Hora / Tem 11 

24 Şubat 2011 Perşembe

Her Telden Yaşamalı Hayatı..

                               

Aklınızın, kalbinizin, elinizin yattığı her güzel şeyi tadın..

Ahtapotvari bir hayatınız olsun, renk-ahenk bir biçimde..
ömür, koşan bir çocuk, bak elleri ter içinde..
hayatım, müziğim, aşkım, filmim, 7 sanatım,
hepsi onun heybesinde..
aşk olsun tutabilene..

Hora
Şubat 2o11

10 Şubat 2011 Perşembe

çilek kadar naif, kan kadar endişeli bir gün ortası..

Adın Vahşi Kırmızı

ve fistanının altında saklanır kokuşmuş bir kocakarı
sonsuzluğa,şehvete, aşka susardı
utanmadan
ölümsüzlük iksirini sıkardı
bütün meyvelerden ve
göğegiderken yolunukaybeden
saliselerden
ne kadar çok o kadar iyi diye
zevkten inlerdi
ah!
 ..içimdeki bu demir leydi..

Hora
Şubat 2o11

2 Şubat 2011 Çarşamba

...Blueberry Memories...

      
...Blueberry Memories...

Bazan nereye ait olduğunu bilemezsin, kopar bütün irtibatın yaşamla. 
Havada asılı gibi-'
çelikten sandığın o yaşamsal bağların aslında ruhun kadar ince ve hafif, 
transparan ipliklerle bağlı olduğunu o anda farkedersin ve dokunduğun, 
tattığın, tuttuğun, kokladığın her şeyin aslında olmadığını..
aman an-aman Rab-aman öldüm mü ne..?!

kanatırsın 
bazen eşyayı ve tabiatını
 çizgi çizgi tarak koleksiyonun olur derinde,
ya da 
sayarsın yaşadığın sanrısına kapıldığın o gün bozuntularını
ama bozuntuya vermeyim desen de elde değil ki!
kopuyor makinenin dişlileri, bozuluyor ayarı
ruhunla kör'ebe oynuyorsun ve bak kaçıyor ama bu oyunun tadı!

söylemedi deme'n sakın 
yerler mühürlendi, 
sak-lan-ın.

Hora
Ocak 2o11

23 Aralık 2010 Perşembe

bekledim de gelmedin..

          Bi' turuncu sonbahar mochası 
aldım bizim için. kimonomu giydim ve odamın loş ışığına çöreklendim.
sevdiğin gibi büyük bardaklara koydum, doymayız biz
kahveye çünkü. ama ellerimle ovmam gerekti yanıma gelmen
için heyhat..ne kadar ovsam da ancak su topladı ellerim, 
gözüme kapadım oradaki suları da emdi.
dizlerimi çektim göğsüme.. hani korkunca, kederlenince büzülür ya insan bi cenin, bi
soru işareti gibi, hah işte öyle kıvrıldım benliğime bi'sonbahar tırtılı gibi.
bulamadım düş eşimi. 25 sonbahar birbirini takip etti, renkler birbirini
kovaladı ağaçlarda muzurca, ve kulübemin camına bi'renk sıçradı
kan portakal, içli.
..harakiri..

Hora
Aralık/2o1o 

ve yandı kral..


ve yandı kral şaşkınlık içerisinde.sonsuzluk kelebekleri figanını not ederken 
fani çığlıklarının arasına, korkudan kalbinin boyası akmaya başladı kralın.
                  tacı titriyordu kafasında ve eflatun yaban lalesinin isyanını anlamlandırmaya çalışıyordu.
işte,bütün görkemiyle karşısında dikiliyordu ve yanıyordu
gizemin ve derinliğin renkleriyle.
ay bir yengeç olup gösteriyordu kıskaçlarını tehditkar ve bir
kaygı krizi kapıda mürdüme çalıyordu sırtında aklın sınırlarını
kemiren kelebekleriyle.kabuslarımdan biri bu ama canımı acıtıyor,
bu akan kan da ne? diye düşünürken birden terler içinde gözlerini açtı
ve derin bir nefes aldıktan sonra mor bir ejderhanın mezarında 
uzandığını gördü, uyandığı ölümdü.

Hora
Aralık/2o1o